Tarih: 07.10.2020 00:47
Başkan Atlı; ``Çay`a bir çivi fazla çakmak için uğraşıyoruz``
Çay Belediye Başkanı Dr. Hüseyin Atlı hakkındaki tüm iddialara içtenlikle cevap verdi.
Başkan Atlı hakkındaki iddialar ile ilgili olarak şu ifadelere yer verdi;
?Öncelikle metruk binaları tespit ettik. Yaklaşık 80 adet bina idi geçen sene yıkımını gerçekleştirdik. Hakkımızda Çağlayan Park ihalesi ile ilgili olarak birtakım iddialar ortaya atılmış, bazı kişiler ihaleye sokulmadı mı? Yakınlarını ihaleye sokup düşük fiyata verdi mi? Gibi saçma düşünceler.
Elbet bu şekilde düşünenler olabilir. Cebine 1000 TL koyup ihaleden 10 dk. önce gelip ihaleyi almak var mı? Allah aşkına, yok bu yanlış. Şartnameye uyum yok, hazırlanan evraklar yok, yol geçen hanı gibi gelirsen, ihale komisyonu tarafından bu tatbiki reddedilir.
İhalelerin tamamını görüntülü ve ses kaydı alarak, kayıt altına aldık. Bu parktan belediyemiz 24 bin TL kira alıyordu, şu an 49 bin TL kira alıyoruz. Demek ki bizim dönemimizde biz belediyemizi bu konuda daha kar eden bir kuruma getirmişiz. Belediyemizin altında bulunan, Halk bankası kiracımız belediyeye 2000 TL ödüyordu, biz bunu 6000 TL yaptık. Belediyenin haklarını koruma noktasında çok titiz çalışıyoruz.
Yaklaşık 15 ? 20 yıl önce alınmış, 4 ila 5 parça arazi şeklinde bulunan, 115 bin metrekare kıraç, tamamen verimsiz bir arazi var, üzerinde 50 metrekare bekçi kulübesi var. Bir adet sıcak su kuyumuz, bir adette soğuk su kuyumuz var. Bu sıcak sudan bir şey olmuyor üzerinde çalıştık derecesi çok düşük. Bu araziyi bekletiyoruz, fakat yılda 100 bin TL gibi de bir masrafı var. Mecliste istişare ettik satmaya karar verdik. Daha sonra basında bir haber çıktı, Çay Belediye Başkanı 10 trilyon edecek araziyi 945 bin TL?ye sattı şeklinde. Bu haberi yazan şahıs valiliğe ve il özel idaresine dilekçe vermiş.
Daha sonra buraya, söz konusu araziye yetkililer geldi, yerinde tespit etti ve denetledi. Bu kuyunun satılmadığını, ruhsatının hala Çay Belediyesi?nde olduğunu, kullanım hakkının ise yine Çay Belediyesi?nde olduğunu raporuna yazmasına rağmen belediyemiz günah keçisi ilan edildi.
Ya biz anlatamıyoruz ya da karşı taraftaki zat anlamak istemiyor. Yine aynı şahıs, bir fetö terör örgütü lideri ile beni, yanyana fotoğrafımı koyup, haber yazmış. Be insan Allah?tan korkar kuldan utanır biraz, iftira edersen ben bunu kabul etmem. Savcılığa suç duyurusunda bulundum. Savcılığa bunları kabul etmediğimi belirttim. Gelin inceleyin, araştırın, soruştun diyerek, suçum varsa eğer yargılanmamı talep ediyorum diye.
Çay?da bir enerji firmasına verilen dolgu işi var 100 bin metrekare. Biz bunu 1 ay içinde teslim almak istiyoruz. Fakat karşı tarafın bu işi bu zaman zarfında teslim etme şansı yok. Mümkün değil. Tamamını yapamayız yarısını yapalım dediler. Kalanını da başka bir firmaya yaptıralım şeklinde diyerek, anlaşma yaptık.
Biz işi vermişiz işi alan arkadaş, işi yetiştirmek için bir alt taşerona vermiş. İlgili firmayı seçmesine ya da işi şuraya vereceksin gibisinden bir cümle dahi kurmak yanlış olur ve bu konuda bizim bir dahlimiz olamaz da. Biz işi alt taşerona değil, asıl işi yapacak olana vermişiz alt taşeron bizi bağlamaz. Bunda Allah aşkına bizim günahımız ne? İşte bu noktada sanki biz işi alt taşerona vermişiz gibi bir durum sergilenmek istendi. Benim muhatabım ihaleye katılıp işi ilk alan kişidir ustası, taşeronu, işçisi beni asla bağlamaz. Hal böyle olduğu için yine de hem şahsım hem yazan şahıs hakkında suç duyurusunda bulundum. Bir suçum var ise, yargılanıp cezamı almak isterim diye bir defa bu konuda suçu olan kişi kendi kendini ele verir mi?
Biz Çay?a bir çivi daha fazla çakmak için uğraşıyoruz. Ama bazıları dananın altında buzağı arıyor. Yahu böyle bir şey mümkün mü? Dananın altında buzağı aranmaz. İşin özü Elhamdülillah alnımız açık başımız dik bizim hizmet anlayışımız şeffaflık üzerine kurulu, öyle çamur atarak, yazıp çizmeyle, konuşmayla bu işler yürümüyor. Gerçekçi olalım, bizi bilenler biliyor, bize bu çamur yapışmaz? ifadelerini kullandı.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —