?Talimatları milletten değil dışarıdan alıyorlar?

?Talimatları milletten değil dışarıdan alıyorlar?

MHP Lideri Devlet Bahçeli?ye ve MHP?ye son zamanlarda yapılan saldırılarla ilgili Twitter adresinden paylaşım yapan Milliyetçi Hareket Partisi MYK Üyesi ve Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, ?Ne kadar saldırırsanız saldırın, yel kayadan ancak toz alır? dedi.   MHP MYK Üyesi ve Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, Twitter adresinden yaptığı paylaşımla gündemi değerlendirdi. Taytak; ?Geride bıraktığımız çeyrek asırda, öngörü, feraset ve inanç ile kansızlara, soysuzlara ve hainlere asla geçit vermediği için Liderimiz Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Beyefendiye ve partimize saldırılar hiç durmadan devam etmektedir. Ancak son zamanlarda kapsamlı bir şekilde saldırılar artmaktadır. PKK?nın ve HDP?nin hamisi, DHKP-C ve marjinal sol örgütlerin kalesi, ihanetin beşiği, terörist Selahattin Demirtaş`ın baş ziyaretçisi CHP, FETÖCÜ hakimler aracılığıyla partimizi ele geçirmeye çalışan ve başaramayınca aldıkları talimatla parti kuran, sadece partimize ve davamıza değil, ülkesine ihanet ederek, HDP ile bir arada hareket etmekten rahatsız olmayan, koltuk için şerefini satmaktan rahatsız olmayan, meclis kürsüsünden HDP?liler tarafından azarlanan, o koltuklarda bizim sayemizde oturuyorsunuz diyerek kulakları çekilen, yerel seçimlerde HDP ile birlikte aynı adaylara oy veren ve gerçek yüzlerini bildiğimiz için iki lafından birisi MHP ve Devlet Bahçeli olan zillet ittifakının küçük ortağı İP, Liberal çevrelerce parlatılmaya çalışıldığı her halinden belli olan, algı operasyonları ile sevimli gösterilmeye uğraşılan, Gülün kuklası, hangi derde "Deva" olacağı belli olmayan Ali Babacan ve Türk siyasi tarihinin en kötü Dışişleri Bakanı ve milletin "Geleceğini" oluşturduğu öngörüsüz Suriye, Irak ve komşu ülkelerimizle ilgili politikalarıyla karartan Ahmet Davutoğlu. Bu isimlerin hepsi, talimatları milletten değil dışarıdan almaktadır?   ?Ülkü Ocakları hepimizin yetiştiği kutsal bir ocaktır? Taytak, ?Ayasofya Camii`nin açılmasından, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti`nin milli çizgisinden, Doğu Akdeniz`de uygulanan politikalardan, Karabağ`da Azerbaycan`ın zaferinden, Suriye`de gerçekleştirdiğimiz sınır ötesi operasyonlardan, Libya`da Türk askerinin başarısından, Savunma sanayimizden, Enerji kaynakları aramamızdan ve bulmamızdan rahatsız olan bu cephe, ihanet cephesidir. Başkan Apo?nun heykelini dikeceğiz diyen, 6 - 8 Ekim olaylarının sorumlusu Yasin Börü ve 846 kişinin azmettirici katili Selahattin Demirtaş`a sevgiyle ve hümanist bir yaklaşım ile bakan bu yapı Ülkü Ocakları`na şiddet iftirası atmaktadır. Ülkü Ocakları hepimizin yetiştiği kutsal bir ocaktır. Orada ilim vardır, irfan vardır, vefa vardır, sevgi vardır, vatan vardır, millet vardır, bir çorbaya hep birlikte kaşık sallayanların, bir ekmeği hep beraber bölüşenlerin, çıkarsız ve menfaatsiz bir şekilde buluştuğu eğitim ve kültür yuvasıdır. Ülkücü hareket, mazluma yunus, zalime yavuzdur. İhanetin her zaman karşısında durmuştur. Durmaya da Allahın izniyle devam edecektir. Geçmiş tecrübelerimiz göstermektedir ki, FETÖ?nün ve ihanetin kripto damarları son zamanlarda harekete geçmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi üzerinde atılan hiç bir iftiranın ve çamurun tutmayacağı kadar berraktır. 52 yıldır Türk siyasetinde ve Türk milletinin gönlünde yer bulmuş, 1000 yıllık devlet geleneğinin kadim temsilcisidir. Terör örgütleriyle kol kola gezen, kendi partisinin vekillerinden daha çok terörist Demirtaş`ı ziyaret eden CHP, HDP?liler sayesinde meclisteki koltuklarda oturan İP şiddetten bahsedecekse önce gizli ittifak ortağı HDP?ye ve PKK?ya karşı tepki koysun. Liderimiz Devlet Bahçeli Beyefendinin ifade ettiği gibi MHP`nin sokakta işi yoktur. MHP`nin mücadelesi,  ?Fethullah Gülen`i incitmek Allah`ı incitmektir? diyen zihniyetledir, tecavüzcü kandil sapıklarıyladır, Demirtaş`a demokrasi naraları atarken, MHP`ye saldıranlarladır. Ne kadar saldırırsanız saldırın, yel kayadan ancak toz alır. Türk dünyasının Bilge Lideri Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Beyefendinin ifade ettiği gibi eleştirilere saygı duymamız için ahlaki, meşru ve hukuki olması şarttır?