Domates, biber, patlıcan
Domates, biber, patlıcan
Bir anda bütün dünyam karardı
Bu sesle sokaklar yankılandı
Domates, biber, patlıcan
Şimdi benden çok uzaklardasın biliyorum
Belki bir gün dönersin diye dualar ediyorum
Seni bir daha görsem yeter
İnan ki bu bir ömre bedel
Yeter ki bitmesin bu rüyam
Zamlar Vatandaşları çileden Çıkarmaya Devam ediyor.
Son zamanlarda, iğneden, ipliğe yapılan zamlar pes dedirtmeye devam ediyor. Basit bir konudan bahsedeceğim, dün Cumartesi pazarına uğradım, yeşil biberin kilosu 24 lira, patlıcanın kilosu ise 30 lira. Allah’tan korkar insan, üstelik doğal bile değil, sera ürünü, durun daha bitmedi karnabaharın tanesine 15 lira diyorlar, domatesi sormayın gitsin o da zamdan nasibini alanlar arasında yerini almış. Kilosu mu? tam 12.50 kuruş peki ya patates? 4 kilosu 20 liraydı pazarda, sözde burası pazar.
Allah aşkına bu fahiş fiyatlara kimse bir el atmayacak mı? Daha neyi bekliyoruz? anlamış değilim. Basit bir demet maydanoz bile 2.50 kuruşa satılıyor. Daha önceden alınan 1 kilo inek tulum peynirine 50 lira diyorlar, yumurtanın kolisi 40 liradan aşağı değil, pırasa kilosu 10 lira, mandalina 3 kilo 20 lira, greyfurt var ya o hani acı diye alıp yemediğiniz greyfurt 5 lira, biraz dolaştım başka ürünlerin fiyatı nasıl diye, yemin ederim ben ilk defa bu denli bir vicdansızlık gördüm.
Bu kadar da olmaz yine söylüyorum Allah herkese vicdan versin, bu ürünlerin tamamı ülkemizde yetişiyor hani ithal etsek, dışardan gelse anlarım ama bu ürünleri biz yetiştiriyoruz. Fiyatı uygun olan ürünler arasında bir limon 3 liraydı o da bazı esnaflar tarafından 5 liraya da satılıyordu, bir de kuru soğan 2,5 lira, geri kalan ürünlerin fiyatı öylesine uçuktu ki şaşkınım.
Peki ne oldu da bu fiyatlar böylesine tavan yaptı. Şimdi bir çoğunuz diyecek ki dolar fırladı, benzin mazot fiyatları fırladı da ondan bence alakası bile yok, kış mevsimindeyiz beyler, serada traktör çalışıyor da bizim mi haberimiz yok? Ürünü makinemi topluyor? Serada onu da anlamış değilim.
Tamam sadece sevkiyatta, kamyonların nakliyesinde mazot kullanılıyor. Ve Normal basit bir ürün soframıza gelinceye kadar, onlarca el değiştiriyor. Üretici, tüccara veriyor, Tüccar zammı çakıp Hale veriyor, Hal zammı çakıp Pazarcı esnafına veriyor, pazarcı esnafı zammı çakıp vatandaşa veriyor. Vatandaş da garibim alamıyor bile.
Bu işin sonu böyle nereye varır bilmiyorum millet isyan bayrağını çekti çekecek. Bu benim öngörüm değil bizzat birebir şahit olduğum konular. Tüm bunlara rağmen insanları bir şekilde oyalama politikasıyla, gündem değiştirerek, insanların dikkatini farklı noktalara çekerek, bu olumsuzluklar sürekli birileri tarafından üstü kapatılıp örtülmeye ya da vatandaşa unutturulmaya çalışılıyor.
İnsanları, suni gündemlerle geçici gündemlerle oyalıyorlar. Ama ortada bir gerçek var o da hayat pahalılığı. Hiçbir yetkili de çıkıp haklısınız, gerçekten haklısınız bu böyle gitmez buna bir el atmak gerekir demiyor. Mazot fiyatları, elektrik, benzin, doğalgaz, ekmek, yağ, çay, şeker, un, temel ihtiyaçlar ha bire gece gündüz zamlanıyor.
Şimdi bazılarınız diyecek ki, asgari ücret ve memur maaşları da zamlandı diyecek, doğru zamlandı öyle bir zamlandı ki, daha o zamlı maaşlar vatandaşın cebine girmeden geri çıktı. Vatandaşlar bu durum karşısında sadece sabırla susuyor. Gıda ve tarım Bakanlığı bu fahiş fiyat artırımına ne zaman tam anlamıyla dur diyecek bilinmez ama, bu zam faturasının çilesini de dar gelirli vatandaşlar çekiyor. Ben bu yazımda sadece birkaç kalem üründen bahsederek, dile getirmeye çalıştım. Daha bahsedilecek, ilaç fiyatları, giyim fiyatları ve daha çok sayıda aklınıza gelecek ne varsa, zamlanan ürünlerden çok sayıda üründen bahsetmedim daha, sevgiyle kalın...
