Sözde, sürekli Hak’tan, hukuktan, adaletten ve tek adamlık rejimine karşı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, rakibi Özgür Özel Karşısında son kurultayı kaybederek, Parti genel başkanlığına veda etti. Halbuki, kendisi şunu deseydi benden buraya kadar her şey için sizlere teşekkür ederim partimize emeği geçenlerden Allah razı olsun deyip kenara çekilseydi kendisi için çok daha güzel olurdu. Böyle olması, yenilgiyle veda etmesi kendisi açısından hiç hoş olmadı. Neyse hayırlısı olsun diyelim.
Öte yandan, Afyonkarahisar’ın eski İl Başkanlarından Yalçın Görgöz’den 38. Parti içi genel kurulunda, Parti Meclis Üyeliğine seçildi, Görgöz açısından, bu son derece sevindirici bir haber. Afyonkarahisar’ın mevcut CHP Milletvekili Burcu Köksal’ında bu son dönemi olur. O da sürekli tek adamlık rejimine karşı olanlardan ama her ne hikmetse Afyon’da kendisine gelince bu tek adamlık rejimini ağzına bile almıyor. İl başkanlığı ile sürekli bir uyumsuzluk içerisinde idi. Sırf bu imajı bertaraf etmek uğruna, yalandan da olsa fotoğraf karelerinde birliktelik pozları vermişti.
Çünkü Görgöz ve Köksal en son yapılan merkez ilçe seçiminde ve il Başkanlığı seçiminde birbirine girmişti. Sonuçta zafer Görgöz’ün desteklediği adayın kazanması ile sonuçlanmıştı. Bu da şu anlama geliyor, değişimden yana olanlar, kazandı. Umarım, Cumhuriyet Halk Partisi koltuk sevdalısı olan, kişilerin partisi olmaz, yeni dönemde düzgün bir muhalefet yapar. Diğer yandan, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli’nin de bu dönemde artık kenara çekilmesi koltuğunu kendisinden yaşça daha küçük gençlere ve dinamik beyinlere bırakması lazım darısı onun başına diyelim.
İşte burada sonuç olarak, hiçbir makamın ve mevkinin kimseye kalmayacağı aşikardır. Neden diye soracak olursanız, taşıdığımız can bile bizim değil bize emanetken, bazı şeyleri kaybetmeden, ya da yenilmeden tadında bırakmak her zaman en mantıklısıdır. Sevgiyle kalın…
